Yük Teslim Süreçlerinde Tartışmalara Yol Açan Belge: ORDİNO
Özet
"Yük teslim talimat formu" veya "yük teslim belgesi" yahut "etiketli konşimento" veyahut "ordino" gibi isimlerle anılan bir belgeye 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nda rastlanmamakta olmasına karşın Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının konuya ilişkin çıkarmış olduğu yazılar ışığında uygulama alanı bulmuş, ancak en son Danıştay Kararı ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Yük alıcısı, taşıyan, taşıtan, liman işletmecisi, taşıma işleri organizatörleri, gümrük müşavirleri, gemi acenteleri, ithalat ve ihracatçılar dahil ilgili tüm sektör taraflarının hak ve menfaatlerinı çok yakından ilgilendiren bu önemli konu bu Makalemizde ele alınmaktadır.
Anahtar Kelimeler: Yük teslim talimat formu, yük teslim belgesi, etiketli konşimento, ordino, Utikad.
1. Giriş
4458 sayılı Gümrük Kanunu'ndaki düzenlemelerle Gümrük İdaresi antrepoculuk faaliyetinden çekilmiş, antrepoculuk sahasını ilgilendiren ve mal tesliminde kullanılan "ordino" gümrük mevzuatından çıkarılmıştır.
Ticaret Bakanlığı 4458 sayılı Kanun'a dayanılarak yayımlanan Gümrük Yönetmeliği'nin 130'uncu maddesindeki eşyanın boşaltma yerinde konşimentoda teslim edileceği gösterilen ve bir nüshasını taşıyan kimseye ve eğer konşimento emre muharrer ise ciro ile devralmış şahsa teslim olunacağı hükmünün Gümrük İdarelerinde uygulanması talimatını vermiştir.
Bu arada denizyolu ile ithal edilen ve liman işletmelerinin geçici depo veya antrepolarına teslim edilmiş olan malların taşıyana sorulmaksızın konşimentoda alıcı olarak görülen kişilere yükün teslim edilmesi durumları ile karşı karşıya kalınmış, gerçek alıcısına teslim edilmemesinden kaynaklanan sorunlar yaşanmış, taraflar arasında mahkeme süreçleri yaşanmıştır.
Ordino taşıyanın imzalayarak yükün teslimine rıza gösterdiğini ifade ettiği ulusal ve Uluslar arası taşımacılıkta yükün teslimi için geçerli bir belgedir.
Deniz Ticareti Genel Müdürlüğünün Ordino konusunda yapmış olduğu düzenlemeler en sonunda Danıştay Kararı ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca gelişen bu olaylar ışığında Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği Utikad ‘Yük Teslim Talimat Formu' diğer adıyla ordino ile ilgili olarak gerekçeli olarak üyelerine ne yapmaları gerektiği konusunda değişik tarihlerde duyurular yapmıştır.
Gelinen bu noktada başından bu yana çıkarmış olduğu yazılar ile uygulamalara yön veren ve taraf durumunda kalan Ulaştırma ve AltYapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü Mahkeme Kararı ile “Yük Teslim Talimat Formu” uygulamasının yürürlükten kaldırılması sonrasında Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünden bu konuda bir belge ya da elektronik uygulama yapmasını talep etmiştir.
2. Deniz Ticareti Genel Müdürlüğünün 17.05.2011 Tarihli Yazısı
Mülga Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü tarafından 17/05/2011 tarihli yazıda Sektörden gelen talepler üzerine, deniz yoluyla ithal edilerek geçici depo ve antrepolara teslim edilen yüklerin alıcılarına tesliminde uyulacak hususlar düzenlenmiştir.
Ulaştırma Bakanlığına bağlı Deniz Ticaret Müdürlüğü, geçici depo veya antrepolara teslim edilmiş olan malların, taşıyana sorulmaksızın konişmentoda alıcı olarak görülen kişilere teslim edilmesinin, taşıyan sıfatına sahip gemi donatanının ve onun temsilcisi gemi acentesinin taşıma işlerinden doğan yük üzerindeki haklarının kaybına sebebiyet verdiği gerekçesiyle, ordino yerine "YÜK TESLİM TALİMAT FORMU" isimli belgenin ibraz edilmesi halinde malların geçici depo veya antrepolardan verilmesi gerektiğini 17.05.2011 tarihli ve 14765 sayılı yazısıyla acentelere ve işleticilere duyurmuştur.
Bu yazı üzerine deniz ticaret odası üyelerine bir duyuru hazırlayarak, taşıyanın varış limanında orijinal konişmentoyu alarak karşılığında alıcıya yükün teslim edilmesi için yük teslim talimat formunun verilmesi gerektiğini duyurmuş ve alıcının bu belge ile yükünü ambardan çekebileceğini bildirmiştir.
Deniz Ticaret Genel Müdürlüğünün 4458 sayılı Gümrük Kanununu ilgilendiren bu düzenlemesine karşı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bir müdahalede bulunmamıştır.
Deniz Ticaret Genel Müdürlüğü yapmış olduğu 17.05.2011 tarihli düzenleme sonrasında 09.09.2011 tarihli ve 26318 sayılı bir yazı yayımlamıştır.
Yazısında; "..taşıyıcının malların alıcıya teslim edilmesine muvafakat ettiğini gösterir nitelikte olan teslim ordinosunun işlevini görmeyi düzenlenen yük teslim talimat formu, sektörün söz konusu sıkıntılarına cevap veren idari bir düzenleme olup HERHANGİ BİR ÜCRETE TABİ TUTULMAMIŞTIR. Söz konusu belge, ilgili olduğu yükün gerçek sahibine teslimini sağlayan ve o yük üzerinde taşıyanın herhangi bir alacağının olmadığını teyit eden bir belge olup taşıyanın başka yüklerle ilgili alacaklarının tahsili amacıyla kullanılması söz konusu değildir, olmamalıdır.." hususlarına yer vermiştir.
3. Deniz Ticareti Genel Müdürlüğünün 03/01/2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Genelgesi (Fiyat Belirleme Genelgesi)
Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü konuya ilişkin bu defada 03/01/2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Genelge düzenlenmiştir.
Genelgede 17.05.2011 tarihli ve 14765 sayılı Talimat sebebiyle yaşanan mağduriyetlerin engellenmesi amacıyla yük teslim talimat formu için konşimento/yük teslim formu başına 150 TL tavan ücret belirlenmesine ve tavan ücretin her takvim yılı başında bir önceki yılın tüketici fiyat endeksi oranında artacak şekilde uygulanmasına yönelik düzenleme yapılmıştır.
Bu arada Sivi lHavacılık Genel Müdürlüğü de Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü gibi yayınladığı yazıyla yük teslim talimat formu için konşimento/yük teslim formu başına 150 TL tavan ücret belirlenmesine karar vermiştir.
4. Gümrük Yönetmeliği'nin 130'uncu Maddesi
4458 sayılı Kanun'a dayanılarak yayımlanan Gümrük Yönetmeliği'nin 130'uncu maddesinde; eşya, boşaltma yerinde konşimentoda teslim edileceği gösterilen ve bir nüshasını taşıyan kimseye ve eğer konşimento emre muharrer ise ciro ile devralmış şahsa teslim olunacağı, bu kimselerin eşyayı almak için lazım gelen vasıfları haiz sayılacağı, ancak, konşimento ibrazı esas olmakla birlikte, konşimentosu ibraz edilemeyen petrol ve türevleri, eşyanın taşıyıcısı veya temsilcisi tarafından eşyanın alıcısı olarak gösterilen onaylanmış kişi statüsü belgesi sahiplerinin, konşimentodaki eşya bilgilerini içeren ve konşimentonun en geç doksan gün içinde ibraz edileceğine dair verecekleri taahhütnameye istinaden konşimento ibrazından önce alıcıya teslim edilebileceği düzenlemesine yer verilmiştir.
5. Gümrükler Genel Müdürlüğünün 23.11.2017 tarihli ve 29799029 sayılı Yazısı
Gümrükler Genel Müdürlüğünün 23.11.2017 tarihli ve 29799029 sayılı yazısında; “.. Bakanlığımıza intikal eden olaylardan, gümrük işlemlerinin yürütülmesi sırasında bazı gümrük müdürlüklerince ordino talep edildiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere; Gümrük Yönetmeliği’nin, "Eşyanın teslimi" başlıklı 130 uncu maddesinin birinci fıkrasında;"Eşya, boşaltma yerinde konşimentoda teslim edileceği gösterilen ve bir nüshasını taşıyan kimseye ve eğer konşimento emre muharrer ise ciro ile devralmış şahsa teslim olunur." hükmüne de yer verilmiştir. Ayrıca; gümrük mevzuatında ordinoya ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu çerçevede; gümrük mevzuatında yer almayan bir belge olan ordino, gümrük işlemlerinin herhangi bir aşamasında gümrük müdürlüklerince aranmayacaktır..” şeklinde talimat verilmiştir.
6. Danıştay 10. Dairesinin Kararı
Deniz Ticareti Genel Müdürlüğünün 03/01/2018 tarihli ve 2018/1 sayılı (Fiyat belirleme genelgesi) Genelgesinin yürütmesi Danıştay'ın konuya ilişkin görev ve yetkinin Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğüne ait olduğu hususundaki kararı ile 19.12.2018 tarihinde durdurulmuştur.
Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğünce Yürütmeyi durdurma kararı kanuni süre içerisinde uygulanmış ve sektöre duyurulmuştur. Bununla birlikte, yük teslimini düzenleyen 2011 tarihli "Yük Teslim Talimat Formu"nun iptaline ilişkin idari yargı süreci kapsamında Danıştay İdari Dava İdareleri Kurulu'nun 17.12.2018 tarihli kararı ile Gümrük Yönetmeliği'nde taşıyanın sorumluluğunu gözeten ve pratikte yaşanan sorunları çözecek bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle yetki alanı dışında düzenleme yapılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı belirtilmiştir. (K:2018/5551).
Danıştay 10. Daire tarafından verilen E:2011/9380-K:2015/4632 sayılı davanın reddi kararı davacının temyiz talebi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 2016/2991E-2018/5551K sayılı kararıyla bozulmuş, bozma kararına karşı Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
Ancak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun E:2019/2250E-K:2020/812 sayılı kararıyla karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir.
Karar uyarınca, bahse konu deniz yoluyla ithal edilerek geçici depo ve antrepolara teslim edilen yüklerin alıcılarına tesliminde uyulacak hususlar ile Yük Teslim Talimat Formu uygulamasının söz konusu Mahkeme kararına istinaden yürürlükten kaldırıldığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğünce ilgililere bildirilmiştir.
7. Anayasa Mahkemesinin 27 Haziran 2018 Tarihli Kararı
Konuya ilişkin Anayasa Mahkemesinde açılan davalar sonucunda alınan 27 Haziran 2018 tarihli kararda ise; her ne kadar emtianın teslimi için gerekli olan ordinoların artık uygulamada geçerliliği kaldırılmış olsa da bu belgelerin hukuki geçerliliği bulunmayan belgelerden olmayıp ulusal ve uluslararası ticaret ve taşımacılıkta yüklerin teslimi için geçerli ve gerekli belgeler olduğu hususunda bir uzlaşı bulunduğu tespit edilerek ‘Yük Teslim Formlarının' kullanımının hak ihlali olmadığına karar verilmiştir.
8. Türk Ticaret Kanununun 1196. maddesi
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1196'ncı maddesi, navlun dışında kalan giderlerin eşyanın alıcısından tahsil edilemeyeceğini belirtmektedir.
d) Navlun dışında kalan prim ve giderler
MADDE 1196- (1) Taşıyan, navlun dışında, pey akçesi, prim, bahşiş ve benzeri bir ad altında başkaca bir istemde bulunamaz.
(2) Aksine sözleşme yoksa, gemiciliğin olağan ve olağanüstü giderleri, özellikle kılavuz, liman, fener, römorkaj, karantina, buz kırdırma ve bunlara benzer hizmetlere ilişkin resim ile ücretleri ödemek ve bu giderleri doğuran sebeplere ilişkin önlemleri almak, navlun sözleşmesi hükümlerine göre yükümlü olmasa bile, yalnız taşıyana düşer.
(3) Müşterek avarya hâlleriyle eşyanın korunması, emniyet altına alınması ve kurtarılması için yapılan giderler hakkında ikinci fıkra hükmü uygulanmaz.
Buna göre acenteler Acentelik sözleşmesi kapsamında verdikleri hizmetlerden doğan bilumum ücret alacaklarını ancak müvekkillerinden/taşıyandan tahsil edebileceklerdir.
9. Utikad’ın 05.12.2017 Tarihli Görüşü
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, uluslararası taşımacılık işinin ayrılmaz parçası olan yük teslim süreci ve ordino/yük teslim belgesi ile ilgili eksik bilgi ve yanlış yorumlara dayanan ifadelerin yanlış anlaşılmalara ve uygulamalara yol açabileceği endişesiyle 05.12.2017 tarihinde konuya ilişkin görüşünü bildirmiştir.
Ütikad görüşünün Özeti aşağıdadır.
Ordino veya yük teslim belgesi kanunsuz ve dayanaksız değil, tam tersine ülkemizde, Avrupa Birliği'nde ve tüm dünyada hukuka dayalı düzenlenen ve aranan bir belge ve işlemdir.
Ordino veya yük teslim belgesi 4458 sayılı Gümrük Kanunu'ndan bu yana zaten gümrük idaresinin ve mevzuatının yetki ve sorumluluk alanında olan bir belge değildir. Gümrük mevzuatında yer almıyor olması bu sürecin ve belgenin hukuksuz olduğunu göstermez.
Uluslararası konvansiyonlar doğrultusunda düzenlenen ve taşıma sözleşmesi hüviyetindeki konşimentonun veya taşıma senedinin alıcı tarafından cirolanarak, sadece taşıyana veya acentesine geri teslim edileceği ve bunun karşılığı taşıyan veya taşıyan sıfatına sahip taşıma organizatörü tarafından ordino belgesinin düzenleneceği konşimentolarda açıkça belirtilmektedir.
Bu belgenin mevzuattaki yeri ve hukukiliğiyle ilgili bilgiler T.C. Başbakan Yardımcılığı makamına, UDH ve Ekonomi Bakanlıklarına, TİM Başkanı'na ve İTO yönetimine iletilmiştir.
Yük teslim süreci ve belgesinin ortadan kaldırılmaya çalışılması uluslararası konvansiyonlara taraf olan Türkiye'nin, taraf olduğu anlaşmaların hilafına hareket etmesi demek olacaktır.
Taşıma işinden kaynaklanan ve tamamen hukuka dayalı navlun veya diğer masrafların serbest rekabet çerçevesinde fiyatlandırılması temel olmalıdır. Devlet tarafından tarifelendirilmesi veya bedelsiz hale getirilmesi hem hizmetlerin aksamasına yol açabilecek hem de serbest ticaret ve sözleşme serbestisi ilkelerine ters düşecektir.
UTİKAD fahiş fiyatlandırmaların karşısındadır.
Utikad görüş yazısında ayrıca; “..Uluslararası ticareti bilenler, basiretli dış ticaretçilerimiz, ihracatçılarımız, ithalatçılarımız ve hatta bankalarımız:
- konşimentonun veya taşıma senedinin, gönderici, taşıyan ve mal bedelini göndericiye ödedikten sonra bu belgeye sahip olan alıcı arasındaki bir sözleşme olduğunu;
- bu sözleşmeye göre yükün varış yerinde alıcıya teslimi için, en az bir adet orijinal konşimentonun alıcı tarafından ciro edilerek, ilgili navlun ve diğer ücretlerin de ödenmesiyle birlikte taşıyana teslim edilmesi gerektiğini;
- bunun yapılmasıyla birlikte, taşıyanın ya yükü fiziken alıcıya teslim etmesi veya bu işlemin malın bulunduğu geçici depolama yerinde gerçekleşebilmesi için, taşıyanın malın teslim edilmesini onayladığı bir “delivery order” yani teslim emri veya ordino düzenlemesi gerektiğini bilir.
Nitekim Türk Ticaret Kanunu'nun aşağıda tekrar belirttiğimiz 1228. ve 1236. maddeleri bunu açıkça ortaya koyar.
a. Türk Ticaret Kanunu Madde 1228: Konişmento
Konişmento, bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan, eşyanın taşıyan tarafından teslim alındığını veya gemiye yüklendiğini gösteren ve taşıyanın eşyayı, ancak onun ibrazı karşılığında teslimle yükümlü olduğu senettir.
b. Türk Ticaret Kanunu Madde 1236: Konişmentonun geri verilmesi karşılığında eşyanın teslimi
Eşya, ancak konişmento nüshasının, eşyanın teslim alındığına ilişkin şerh düşülerek geri verilmesi karşılığında teslim edilir.
Konşimentolar Türkiye'nin de taraf olduğu Hague, Hague Visby veya henüz taraf olunmamakla beraber Hamburg gibi konvansiyonlar doğrultusunda düzenlenen ve uluslararası ticaret ve taşımacılıkta bütün ülkeler tarafından kabul edilen uluslararası bir sözleşme ve kıymetli belgedir. Konşimentoların el değiştirmesiyle yükün mülkiyetinin el değiştirdiğini ve uluslararası taşımacılık işinin son adımında cirolu konşimento veya taşıma senedinin taşıyana veya acentasına ibraz edilmesiyle yük teslim onayının verildiği de dış ticaretçiler ve bankalar tarafından gayet iyi bilinir. Nitekim basiretli tüccarlar olan dış ticaretçiler ve ithalatçılar, taşıma işinden önce gerekli bağlantıları yapıp, taşıma tekliflerini alarak malını hangi koşullarda, hangi ücretler karşılığında ve kime taşıttıracağını belirler ve sonrasında yükünü taşıtır. Ayrıca aynı süreci yurt dışına mal ihraç eden basiretli ihracatçılarımız da bilirler. Zira bu süreç ihracatçılarımıza da mal bedelini tahsil etmeden yükün karşı ülkedeki alıcılara teslim edilmemesini sağlayan bir garanti mekanizmasını temsil eder.
Taşıma işinden kaynaklanan ücretler sadece navlun değildir. Çeşitli nedenlerle, yükün fiziki olarak taşınmasının ücreti olan navlun dışında farklı hizmetler üretilir ve bunlardan kaynaklı farklı masraflar oluşur. Milletlerarası Ticaret Odası tarafından 10 yılda bir güncellenerek yayınlanan INCOTERMS 2010'da ifade edildiği üzere, uluslararası satış terimine göre (CFR, CIF veya FOB gibi) belirtilen satıcı ve alıcının sorumlulukları kapsamında masraflar da ilgili taraflarca ödenir. Hiçbir uluslararası konvansiyonda veya ulusal mevzuat içinde bu masraflar tek tek ifade edilmez, çünkü bu masraflar ticaret ve özel hukuk çerçevesinde ve verilen hizmete göre belirlenir.
Nitekim yine tekrar etmek gerekirse, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Taşıma İşleri başlıklı 4'üncü kitabının 870. maddesi taşıyanın taşıma ücretinden başka gerekli olan giderleri isteyebileceğini hükme bağlamıştır..” hususlarına da yer vermiştir
10. Denizcilik Genel Müdürlüğünün 24.07.2020 Tarihli Yazısı
Denizcilik Genel Müdürlüğü 24.07.2020 tarihli yazısıyla;".. 17.05.2011 tarih ve 14765 sayılı yazı ile deniz yoluyla ithal edilerek geçici depo ve antrepolara teslim edilen yüklerin alıcılarına tesliminde uyulacak hususlar belirlenerek Yük Teslim Talimat Formu uygulaması yürürlüğe konmuştur. Davacı .... Sanayi Ürünleri Ticaret Ltd.Şti. tarafından, ilgi yazımızın iptali istemi ile açılan davada, Danıştay 10. Daire tarafından verilen E:2011/9380-K:2015/4632 sayılı davanın reddi kararı davacının temyiz talebi sonucunda Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 2016/2991E-2018/5551K sayılı kararıyla bozulmuş, bozma kararına karşı Bakanlığımız tarafından karar düzeltme yoluna başvurulmuştur. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun E:2019/2250E-K:2020/812 sayılı kararıyla karar düzeltme isteminin reddine karar verilmiştir. Bu itibarla, bahse konu deniz yoluyla ithal edilerek geçici depo ve antrepolara teslim edilen yüklerin alıcılarına tesliminde uyulacak hususlar ile Yük Teslim Talimat Formu uygulaması söz konusu Mahkeme kararına istinaden yürürlükten kaldırılmıştır..”
diyerek Liman Başkanlıklarına, İMEAK Deniz Ticaret Odasına,Türkiye Liman İşletmecileri Derneğine, Vapur Donatanları ve Acenteleri Derneğine,Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneğine, Ticaret Bakanlığına Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğüne ve Ulaştırma Hizmetleri Düzenleme Genel Müdürlüğüne bildirimde bulunmuştur.
11. Ticaret Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 31.08.2020 Tarihli Yazısı
Ticaret Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü 31.08.2020 tarihli yazısıyla Bakanlığa bağlı birimlerine Denizcilik Genel Müdürlüğünün 24.07.2020 tarihli yazısını göndererek Mahkeme Kararının uygulanması gerektiğini bildirmiştir.
12. Utikad’ın 27.07.2020 Tarihli Yazısı
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, ‘Yük Teslim Talimat Formu' diğer adıyla ordino ile ilgili Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü'nün 24.07.2020 tarihli yazısı üzerine yeniden harekete geçmiştir.
UTİKAD konuyla ilgili hazırlanan yazıyı ilgili kamu kurumları ile paylaşmıştır.
UTİKAD'ın yazısında : “..Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü'nün yazısında denizyoluyla ithal edilen malların alıcısına tesliminde "Yük Teslim Talimat Formu"nun düzenlenmesi ve ibraz edilmesine ilişkin mülga Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü'nün 17.05.2011 gün ve 14765 sayılı yazısının T.C. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından iptal edildiği bildirilmişti. Yazıda bu itibarla, bahse konu deniz yoluyla ithal edilerek geçici depo ve antrepolara teslim edilen yüklerin alıcılarına tesliminde uyulacak hususlar ile Yük Teslim Talimat Formu uygulamasının söz konusu Mahkeme kararına istinaden yürürlükten kaldırıldığı bildirilmiştir. T.C. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun bu kararı, 2011 tarihli yazının iptal edildiğine ilişkindir. Ancak bu karar, ithal edilen yükün geçici depolama yeri veya liman işletmesi tarafından taşıyanın yük teslim onayı olmadan alıcıya teslim edilebileceğiyle ilgili bir karar değildir. Nitekim Türk Ticaret Kanunu'nun aşağıdaki maddeleri yük tesliminin nasıl yapılacağını açıkça belirlemektedir.
- Türk Ticaret Kanunu Madde 1228: Konişmento
Konişmento, bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan, eşyanın taşıyan tarafından teslim alındığını veya gemiye yüklendiğini gösteren ve taşıyanın eşyayı, ancak onun ibrazı karşılığında teslimle yükümlü olduğu senettir.
- Türk Ticaret Kanunu Madde 1236: Konişmentonun geri verilmesi karşılığında eşyanın teslimi
Eşya, ancak konişmento nüshasının, eşyanın teslim alındığına ilişkin şerh düşülerek geri verilmesi karşılığında teslim edilir.
Yukarıdaki TTK maddelerinin hükmettiği üzere yük ancak konişmentonun taşıyana geri verilmesi karşılığı alıcısına teslim edilebilir. Dolayısıyla alıcının konişmentoyu gümrük idaresine veya geçici depolama yerine değil, ancak taşıyana ibraz etmesini takiben, taşıyan yükü kendi adına deposunda tutmakta olan geçici depolama yerine yükün alıcısına fiziken teslim edilebileceğini bildiren bir onay verir ve yük ancak bundan sonra alıcısına teslim edilebilir.
Ancak bu süreçle ilgili bazı yanlış yorumlar yapılmaktadır. Malın ithal gümrükleme işlemleri ile alıcıya teslimi birbirinden apayrı ve bağımsız süreçlerdir. İthal edilen eşyanın gümrük süreçleri tamamlandıktan sonra, yapılan taşımacılık sözleşmesinin tamamlanması ve taşıyan ile taşıyanın ifa yardımcısı tarafından alıcıya fiziki olarak teslim edilmesi süreci Gümrük İdaresi'nin yetkisi ve kontrolünde olan bir işlem değildir. Bu işlem doğası gereği her ne kadar gümrüklü saha içinde gerçekleşiyor olsa da Gümrük İdaresi'nin taraf olduğu ve bu nedenle gümrük mevzuatıyla düzenlenen bir alan değildir. Ancak bu hususun gümrük mevzuatında yer almıyor olması, gümrük işlemleri sırasında değil ama yükün fiziki teslimi sırasında taşıyan onayının aranmayacağı anlamına gelmemektedir. Yukarıda belirtildiği üzere bu sürecin yasal dayanağı Gümrük Kanunu ve mevzuatı değil, uluslararası deniz taşıma konvansiyonları ile ilgili maddelerinin aktarıldığı Türk Ticaret Kanunu'dur.Yük teslim talimat formu, yük teslim belgesi, etiketli konişmento veya ordino gibi isimlerle anılan bu doküman, taşıyanın yükün alıcısına teslim edilebileceğine ilişkin bir onay belgesidir. Dolayısıyla bu belge taşıma hizmetinin ve sözleşmesinin sonlandırılması sürecinde, uluslararası hukuki gereklilikler doğrultusunda, taşıyanın yükü alıcısına teslim borcunu tamamlamasını ve bunu ispatlamasını sağlamak amacıyla üretilen bir belge ve/veya onay mekanizması olma işlevini hiçbir belirsizliğe yer bırakmaksızın sürdürmektedir. Bu belge halen, taşıyan tarafından geçici depolama yeri ve antrepolara emaneten teslim edilmiş olan malların alıcısına fiziki olarak teslim edilebilmesi için, geçici depolama yeri ve antrepo işleticilerine basılı veya elektronik olarak ibraz edilmesi zorunlu olan bir onay dokümanıdır.Üyelerimiz ile taşıyanların ifa yardımcısı konumunda olan geçici depolama yeri, liman ve antrepo işletmelerinin uygulamayı yukarıdaki açıklamalarımız doğrultusunda sürdürmeleri, ileride hukuki sorunlarla karşılaşmamaları, ülkemizin dünya değer zinciri ve ticaretindeki güvenilirliği açısından büyük önem arz etmektedir..”
hususlarına yer vermektedir.
13. Utikad’ın Ambarlı Gümrük Müdürlüğüne Yazdığı 31.07.2020 Tarihli Yazı
Utikad yazısında ;"..Ambarlı Gümrük Müdürlüğü’nün 10.07.2019 tarih ve 45885704 sayılı yazısı Derneğimiz üyesi antrepo ve geçici depolama yerlerine ulaşmıştır. Bahse konu yazıda Ambarlı Gümrük Müdürlüğü bağlısı tüm antrepo ve geçici depolama yerlerine, Gümrük Yönetmeliği’nin 130/1 maddesine dayanarak sadece konşimento ibrazı ile eşyaların alıcısına teslim edilmesi talimatı verilmiştir. Ancak eşyaların alıcısına teslimi gümrük mevzuatıyla belirlenen bir işlem olmayıp, ülkemizin de imzalayarak taraf olduğu uluslararası taşımacılık konvansiyonlarının ilgili maddelerinin ulusal hukuka yansıtılmış olan hükümleriyle belirlenmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun ilgili maddeleri aşağıda bilgilerinize sunulmuştur:
MADDE 1228- (1) Konişmento, bir taşıma sözleşmesinin yapıldığını ispatlayan, eşyanın taşıyan tarafından teslim alındığını veya gemiye yüklendiğini gösteren ve taşıyanın eşyayı, ancak onun ibrazı karşılığında teslimle yükümlü olduğu senettir.
cc) Konişmentonun geri verilmesi karşılığında eşyanın teslimi
MADDE 1236- (1) Eşya, ancak konişmento nüshasının, eşyanın teslim alındığına ilişkin şerh düşülerek geri verilmesi karşılığında teslim edilir.
Bu maddelerden anlaşılacağı üzere ve tüm dünyada da uygulandığı şekliyle, bir uluslararası taşımacılık işinin ve sözleşmesinin sonlanması için, o yüke ilişkin düzenlenmiş olan konşimentonun alıcı tarafından imzalanıp taşıyana geri teslim edilmesi sonrası mal alıcıya teslim edilir. Konşimentonun taşıyan dışında, gümrük idaresi veya taşıyanın ifa yardımcısı konumundaki liman işletmesi/antrepo/geçici depolama yerleri gibi kurumlara ibraz edilerek teslim alınabilmesi mevcut Türk mevzuatına uygun değildir ve bu şekilde eşya teslim eden kurumu taşıyana karşı sorumluluk altına sokacaktır. Hatta bu şekilde bir uygulama ilgili Türk Kanunlarınca belirlenmiş olan “taşıyanın hapis hakkını kullanmasına” engel olacağı için çok önemli hukuki sonuçları olacaktır.
Gümrük Yönetmeliği - Eşyanın teslimi
MADDE 130 – (1) Eşya, boşaltma yerinde konşimentoda teslim edileceği gösterilen ve bir nüshasını taşıyan kimseye ve eğer konşimento emre muharrer ise ciro ile devralmış şahsa teslim olunur. Yönetmeliğin 130. Maddesi ise uluslararası konvansiyonlar ve Türk Ticaret Kanunu ile belirlenmiş çerçeveyi tespit eden ve tekrarlayan bir maddedir. Yönetmeliğin bu maddesinde konşimentonun kime teslim edilmesi gerektiği belirtilmemektedir. Çünkü bu işlem konşimento adı verilen sözleşmenin tarafları arasındaki özel hukuk kapsamında bir işlemdir. Bu işleme Gümrük İdaresi veya kendisine taşıyan tarafından eşya emanet edilmiş olan ve taşıyanın ifa yardımcısı konumundaki işletmeler taraf değildir. Bu konu bir süredir yanlış değerlendirilip Gümrük Yönetmeliği’nin 130/1 maddesine dayandırılarak, taşıyanın onayı aranmaksızın veya konşimento taşıyana geri verilmeksizin, konşimentonun antrepoya ve geçici depolama yerine ibrazıyla eşyanın teslim edilmesi istenmektedir. Eğer İlgi talimata uyulup, taşıyanın onayı olmaksızın mal teslimi yapılmaya başlanırsa pek çok hukuki sorunla karşılaşılacaktır. Eşyanın teslimine taraf olmayan gümrük idaresinin bu yönde bir talimatı hem idareyi hem de bu talimata uyan bağlınız olan işletmeleri hukuki sonuçlarla karşı karşıya bırakacaktır. Ayrıca hukuk normlarına göre kanunlar yönetmeliklerin üzerinde yer almakta olup, kanunla çerçevesi belirlenmiş bir işlemin yönetmelik, genelge, talimat ve benzeri yazılarla değiştirilmesi ve farklı uygulanması mümkün değildir. İlgi talimat Müdürlüğünüz bağlısı tüm işletmelere gönderildiğinden, bu yönde yapılacak yanlış eşya teslimlerinin önüne geçilmesi için konuyu acilen dikkatlerinize sunar, bahse konu talimatın tekrar değerlendirilerek iptal edilmesini ve eşya teslimlerinin mevcut mevzuata uygun olarak yapılmasının sağlanması..”
hususlarına yer vererek, yazıyı bilgi için İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğüne de göndermiştir.
14."İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğünün 02.09.2020 Tarihli Yazısı
İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü 02.09.2020 tarihli yazısıyla Utikad tarafından Ambarlı Gümrük Müdürlüğüne gönderilen 31.07.2020 tarihli yazısına cevap vermiştir.
Yazıda; “..Gümrükler Genel Müdürlüğünün 23.11.2017 tarih ve 29799029 sayılı yazılarında, gerekli açıklamalara yer verildiği; bu nedenle konunun firmaların kendi aralarındaki ticari işlemleri kapsadığı, anılan yönetmelik maddesinin gümrük işlemleri yönüyle hatırlatılmasından ibaret olduğu belirtilmiştir.
Bilindiği üzere Gümrük Yönetmeliği'nin 130. maddesi; "(1) Eşya, boşaltma yerinde konşimentoda teslim edileceği gösterilen ve bir .
işlemlerinin herhangi bir aşamasında gümrük müdürlüklerince aranmayacaktır." denilmektedir.
Bölge Müdürlüğümüzce de yapılan inceleme neticesinde; dilekçeniz konusu işlemin Gümrük Yönetmeliği'nin 130/1 maddesi hükmü kapsamı dışında olduğu ve konunun firmalar arasındaki ticari işlemleri kapsaması nedeniyle, talebiniz ile alakalı yapılacak işlem bulunmamaktadır..”
Hususlarına yer verilmiş olduğu görülmektedir.
15. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğünün 24.09.2020 Tarihli Yazısı
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğüne gereği için ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine bilgi için 24.09.2020 tarihli ve 25270526-155.99-E.52731 sayılı yazısı yazmıştır.
Genel Müdürlük uzun ve detaylı yazısında bu konuda başından beri gelişen ve yaşanan olayları tek tek anlatarak en son Danıştay Kararından da bahsetmiştir.
Yazıda ayrıca; “.. ağırlıklı olarak Uzakdoğu'dan ithal edilen yükler için münferit ve yoğun hacimde ithalat faaliyeti gerçekleştirmeyen KOBİ kategorisindeki firmalardan fahiş ücretler talep edildiği belirtildi. Farklı adlar altında (dökümantasyon, lokal masraflar, terminal, organizasyon, parsiyel servis, iletişim vb.) yük alıcısına bazen navluna yaklaşan masraflar çıkartılmasının sürdürülebilir ticaretin önündeki engellerden biri olarak ortaya çıktığı vurgulandı.
Bununla birlikte KOBİ’lerin aksine büyük hacimli ithalat yapan birçok firmadan ordino ücretinin alınmaması gibi hususlar ile de karşılaşıldığı ifade edildi. taşıma hukukunda varış yerine ulaşan malın taşıyan tarafından gönderilene teslimi iki taraflı bir hukuki işlemdir.
Bu teslim işlemine taşıyanın katılmaması, en azından teslimin onun onayı veya talimatıyla gerçekleşmemesi ulusal ve uluslararası hukuka aykırı olacaktır.
Bu nedenle, taşıyanın imzalayarak yükün teslimine rıza gösterdiğini ifade ettiği "yük teslim talimat formu" veya "yük teslim belgesi" yahut "etiketli konşimento" veya "ordino" gibi isimlerle anılan bu belge, ulusal ve Uluslar arası taşımacılıkta yükün teslimi için geçerli bir belgedir.
Bununla birlikte yurtdışındaki uygulamalarda "delivery order" adı ile kullanılan "Yük Teslim Talimat Formu"na emsal formlar için ortalama 40-50 USD civarında bir ücrete alındığı bilinmektedir.
Öte yandan, Türk Ticaret Kanunu'nun 870 nci maddesinde: "Taşıma ücreti, eşyanın tesliminde ödenir. Taşıyıcı taşıma ücretinden başka, eşya için yapılan, duruma ve şartlara göre gerekli olan giderleri de isteyebilir." hükmü amirdir. Bu doğrultuda, ithal edilerek ülkemize getirilen ve taşıma araçlarından tahliye edilerek taşıyan veya onun acentesi ya da temsilcisi tarafından ilgili varış yeri terminallerine veya geçici depolama yerlerine teslim edilmiş olan uluslararası
ticarete konu yükün alıcıya teslimi için iki koşulun yerine getirilmiş olması gerekmektedir.
Bunlardan ilki, gümrük ithalat beyannamesi ile ispatlanmış olan yüke ilişkin gümrük vergi, resim ve harçların ödenmiş olmasıdır. İkincisi ise, uluslararası ticarete konu malın doğru alıcıya tesliminin sağlanması ve taşımadan doğan navlun ve ilgilisi diğer masrafların taşıyana veya temsilcisine/acentesine ödenmiş olmasıyla alacak-verecek ilişkisinin tamamlanmasıdır.
Bununla birlikte, Gümrük Kanunu'nun 218 inci maddesine 7099 sayılı Kanunla eklenen "Türkiye ile diğer ülkeler arasında deniz ve havayolu ile yapılan eşya ve yolcu taşımalarında yararlanılan deniz ve havalimanlarını işleten kuruluşlar ile geçici depolama yeri işleticileri, gümrüklü sahalarda 26/9/2011 tarihli ve 655 sayılı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında bulunan gümrük iş ve işlemleri ile ilgili tahmil, tahliye, ardiye, saha içi taşıma ücretleri ve benzeri masrafların belirlenen azami bedellerine uymakla yükümlüdür. Bakanlık tarafından azami bedeller belirlenirken özelleştirme uygulamaları çerçevesinde yapılan sözleşmelerde yer alan düzenlemeler dikkate alınır." hükmü amirdir.
Ayrıca; 07.10.2009 tarihli ve 27369 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Gümrük Yönetmeliği'nin "Yetki" başlıklı 559 uncu maddesinde ekonomik gereklilikler ve dış ticaret politikaları dikkate alınarak, geçici depolama yerleri ve gümrük antreposu ile ilgili düzenleme yapmaya, bu Yönetmelikte öngörülmeyen sorunların ortaya çıkması halinde bunları inceleyerek sonuçlandırmaya Müsteşarlığın (Mülga Gümrük
Müsteşarlığı) yetkili olduğu düzenlemeleri yer almaktadır. Bu bağlamda, yük teslim süreçlerine ilişkin denizcilik uygulamalarının etkin ve verimli
sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi, deniz ticaretinin belirli bir güvenlik seviyesinde seyrinin ve sektör temsilcilerinin ortak menfaatinin temini ile liman işletmelerinin yük ilgilileri ile idare arasında kalmaması, sektörden gelen taleplere yerinde ve doğru cevap verilebilmesi bakımından, izah edilen bu konuda bir belge ya da elektronik uygulamanın tarafınızca yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir..”
İfadelerine yer verilmiştir.
Bu bağlamda 24.09.2020 tarihli yazısıyla Ulaştırma ve AltYapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğüne konuya ilişkin tespit ve görüşlerini yazarak; yük teslim süreçlerine ilişkin denizcilik uygulamalarının etkin ve verimli sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi, deniz ticaretinin belirli bir güvenlik seviyesinde seyrinin ve sektör temsilcilerinin ortak menfaatinin temini ile liman işletmelerinin yük ilgilileri ile idare arasında kalmaması, sektörden gelen taleplere yerinde ve doğru cevap verilebilmesi bakımından, izah edilen bu konuda bir belge ya da elektronik uygulamanın Ticaret Bakanlığı tarafından yapılmasını talep etmektedir.
16. Sonuç ve Değerlendirme
Ulaştırma Bakanlığına bağlı Deniz Ticaret Müdürlüğü, geçici depo veya antrepolara teslim edilmiş olan malların, taşıyana sorulmaksızın konişmentoda alıcı olarak görülen kişilere teslim edilmesinin, taşıyan sıfatına sahip gemi donatanının ve onun temsilcisi gemi acentesinin taşıma işlerinden doğan yük üzerindeki haklarının kaybına sebebiyet verdiği gerekçesiyle, ordino yerine "YÜK TESLİM TALİMAT FORMU" isimli belgenin ibraz edilmesi halinde malların geçici depo veya antrepolardan verilmesi gerektiğini 17.05.2011 tarihli ve 14765 sayılı yazısıyla acentelere ve işleticilere duyurmuştur.
Bu yazı üzerine deniz ticaret odası üyelerine bir duyuru hazırlayarak, taşıyanın varış limanında orijinal konişmentoyu alarak karşılığında alıcıya yükün teslim edilmesi için yük teslim talimat formunun verilmesi gerektiğini duyurmuş ve alıcının bu belge ile yükünü ambardan çekebileceğini bildirmiştir.
Deniz Ticaret Genel Müdürlüğünün 4458 sayılı Gümrük Kanununu ilgilendiren bu düzenlemesine karşı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bir müdahalede bulunmamıştır.
Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü konuya ilişkin bu defada 03/01/2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Genelge düzenlenmiştir.
Genelgede 17.05.2011 tarihli ve 14765 sayılı Talimat sebebiyle yaşanan mağduriyetlerin engellenmesi amacıyla yük teslim talimat formu için konşimento/yük teslim formu başına 150 TL tavan ücret belirlenmesine ve tavan ücretin her takvim yılı başında bir önceki yılın tüketici fiyat endeksi oranında artacak şekilde uygulanmasına yönelik düzenleme yapılmıştır.
Gümrükler Genel Müdürlüğünün 23.11.2017 tarihli ve 29799029 sayılı yazısında; “.. Bakanlığımıza intikal eden olaylardan, gümrük işlemlerinin yürütülmesi sırasında bazı gümrük müdürlüklerince ordino talep edildiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere; Gümrük Yönetmeliği’nin, "Eşyanın teslimi" başlıklı 130 uncu maddesinin birinci fıkrasında;"Eşya, boşaltma yerinde konşimentoda teslim edileceği gösterilen ve bir nüshasını taşıyan kimseye ve eğer konşimento emre muharrer ise ciro ile devralmış şahsa teslim olunur." hükmüne de yer verilmiştir. Ayrıca; gümrük mevzuatında ordinoya ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu çerçevede; gümrük mevzuatında yer almayan bir belge olan ordino, gümrük işlemlerinin herhangi bir aşamasında gümrük müdürlüklerince aranmayacaktır..” şeklinde talimat verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1196 ncı maddesi, navlun dışında kalan giderlerin eşyanın alıcısından tahsil edilemeyeceğini belirtmektedir.
Buna göre acenteler Acentelik sözleşmesi kapsamında verdikleri hizmetlerden doğan bilumum ücret alacaklarını ancak müvekkillerinden/taşıyandan tahsil edebileceklerdir.
Ütikad’ın Ordino konusundaki görüşü “.. Ordino veya yük teslim belgesi kanunsuz ve dayanaksız değil, tam tersine ülkemizde, Avrupa Birliği'nde ve tüm dünyada hukuka dayalı düzenlenen ve aranan bir belge ve işlemdir. Ordino veya yük teslim belgesi 4458 sayılı Gümrük Kanunu'ndan bu yana zaten gümrük idaresinin ve mevzuatının yetki ve sorumluluk alanında olan bir belge değildir. Gümrük mevzuatında yer almıyor olması bu sürecin ve belgenin hukuksuz olduğunu göstermez.
Uluslararası konvansiyonlar doğrultusunda düzenlenen ve taşıma sözleşmesi hüviyetindeki konşimentonun veya taşıma senedinin alıcı tarafından cirolanarak, sadece taşıyana veya acentesine geri teslim edileceği ve bunun karşılığı taşıyan veya taşıyan sıfatına sahip taşıma organizatörü tarafından ordino belgesinin düzenleneceği konşimentolarda açıkça belirtilmektedir. Ayrıca 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Taşıma İşleri başlıklı 4'üncü kitabının 870. maddesi taşıyanın taşıma ücretinden başka gerekli olan giderleri isteyebileceğini hükme bağlamıştır..” hususlarında yoğunlaşmaktadır.
24.09.2020 tarihli yazısıyla Ulaştırma ve AltYapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğüne konuya ilişkin tespit ve görüşlerini yazarak; yük teslim süreçlerine ilişkin denizcilik uygulamalarının etkin ve verimli sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi, deniz ticaretinin belirli bir güvenlik seviyesinde seyrinin ve sektör temsilcilerinin ortak menfaatinin temini ile liman işletmelerinin yük ilgilileri ile idare arasında kalmaması, sektörden gelen taleplere yerinde ve doğru cevap verilebilmesi bakımından, izah edilen bu konuda bir belge ya da elektronik uygulamanın Ticaret Bakanlığı tarafından yapılmasını talep etmektedir.
Utikad ile deniz yoluyla taşıma yapan firmalar ve acenteler yük teslim belgesinin gerekli ve ysal olduğunu savunmaktadır.
Dış ticaret erbabı, Gümrük Müşavirleri bu belge için talep edilen üçretlerin yersiz ve hukuksuz olduğunu ileri sürmektedirler.
Ticaret Bakanlığımız ise gümrük mevzuatında ordinoya ilişkin hüküm bulunmadığından gümrük işlemlerinin herhangibir aşamasında ordinonun gümrük idarelerince aranmamasını uygun görmektedir.
Son mahkeme kararına ilişkin olarak uygulamanın yürürlükten kaldırıldığını belirten yazının yayınlanmasından sonra sektör temsilcileri uygulamanın yürürlükten kaldırılmasının önemli bir karar olduğuna vurgu yapmaktadırlar.
Danıştay Kararı gerçekten ömenli bir karardır.Yargılama süreci gözetildiğinde onlarca değerli hukukçunun mevzuatı bir kül olarak değerlendirerek verdiği bir karardır. Türk taşımacılık sektörü ve dış ticaret erbabının üzerinden önemli bir yükü kaldırmaktadır.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan yazı ile Yük Teslim Teslimat Formu diğer adıyla ordino uygulamasının yürürlükten kaldırılması konusunda dış ticaret sektöründe faaliyet gösteren bir çok kişinin ve kurumun farklı beklentileri bulunuyor.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının Ticaret Bakanlığına yazmış olduğu son 24.09.2020 tarihli yazısı fevkalade önem arz etmektedir.
Yük tesliminde kullanılan "ordino" nun gümrük mevzuatından çıkarılmış olmasına karşın Ulaştırma ve AltYapı Bakanlığının Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğünden bu yönde bir talepte bulunması sonrasında Ticaret Bakanlığının nasıl bir duruş sergileyeceği yük alıcısı, taşıyan, taşıtan, liman işletmecisi, taşıma işleri organizatörleri, gümrük müşavirleri, gemi acenteleri, ithalat ve ihracatçılar dahil ilgili tüm sektör taraflarınca merak edilmektedir.
Kaynakça
- 4458 Sayılı Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliği
- Deniz Ticareti Genel Müdürlüğünün 17.05.2011 Tarihli Yazısı
- Deniz Ticareti Genel Müdürlüğünün 03/01/2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Genelgesi
- Gümrük Yönetmeliği'nin 130 ncu Maddesi
- Gümrükler Genel Müdürlüğünün 23.11.2017 tarihli ve 29799029 sayılı Yazısı
- Danıştay 10. Dairesinin Karar
- Anayasa Mahkemesinin 27 Haziran 2018 tarihli Kararı
- Türk Ticaret Kanununun 1196 nci maddesi
- Utikad’ın 05.12.2017 Tarihli Görüşü
- Denizcilik Genel Müdürlüğünün 24.07.2020 tarihli Yazısı
- Ticaret Bakanlığı Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 31.08.2020 tarihli Yazısı
- Utikad’ın 27.07.2020 tarihli Yazısı
- Utikad’ın Ambarlı Gümrük Müdürlüğüne Yazdığı 31.07.2020 tarihli Yazısı
- İstanbul Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğünün 02.09.2020 Tarihli Yazısı